Dua Adabı
Sevgili Mucizedua.com ziyaretçileri! Yaptığımız her işin nasıl bir metodu varsa, duanın da bir adabı ve uyulması gereken şahsına münhasır usülleri vardır. Dua Adabı, duaların kabulü için önemli esaslardan biridir. Dua adabının yanı sıra, ettiğimiz duaların ve vakitlerin de önemi büyüktür. Daha önceki bir yazımızda Duaların Kabul Olacağı Vakit başlıklı paylaşımımızı okumanızı tavsiye ederiz. Bu esaslara riayet edilmeden yapılan dualar, savaşa silahsız gitmeye benzer. Ya da bir ekin ekeceksiniz ama uygun toprağa, yanlış bir vakitte ve yanlış bir usülle ektiniz. Tohum ekme işlemi her ne kadar gerçekleşse de, yeri, zamanı ve usulü yanlış olduğu için bu ekimden mahsul beklemek doğru olmaz. Adabına ve kurallarına uygun yapılan dualar daha çabuk kabul olunur. Dua Adabı Nedir? Dua Nasıl Kabul Olur? Bu yazımızda dua adabı hakkında bilmeniz gereken önemli noktaları açıklayacağız.
Temiz Olmak
Temiz olmaktan maksat, kişinin bedenen ve ruhen temiz olması demektir. “Allah-u Teala temizdir, ancak temiz olanı kabul eder.” buyurmuştur Fahr-i Kainat Efendimiz (SAV). Duaya başlamadan evvel abdest alınmalıdır. Hatta gusül abdesti alınırsa çok daha makbul olur. Dua edecek kimsenin kendisini bedenen temizlemesinin yanınsıra, kalben de temizlemesi gerekmektedir. Rasulullah (SAV) uzun yolculuklar yapmış, üstü başı toz, saçı dağılmış, ellerini göğe açarak “Ya Rab, Ya Rab” diye yalvarıp yakaran bir adamdan söz etti ve “Fakat onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdı. Haram ile beslenirdi. Peki böyle birisinin duası niye kabul edilsin?” buyurdu.
Hamd Etmek ve Salavat Getirmek
Duası makbul olan bir çok İslam alemi, dua adabı olarak dualarına her daim Allah’a şükrederek ve ardından Peygamber Efendimiz (SAV)’e salavat getirerek başlamışlardır. Elhamdülillahi Rabbilalemin ile hamd edilmelidir. Allah’a hamd bittikten sonra dilediğiniz bir salavatı okuyabilirsiniz. Sitemizdeki Faziletli Salevatlar kategorisinden dilediğiniz salavatı okuyabilirsiniz. Duaya nasıl salavat ile başlanıldıysa, aynı şekilde salavat okunarak bitirilmedir. 2 salavat arasında yapılan duaların makbul olacağı bildirilmiştir. Peygamber Efendimiz (SAV) salat-ü selam okumadan dua eden bir adamı görünce kendisini çağırıp duada acele ettiğini söylemiştir ve dua ederken salat-ü selam getirmesi konusunda tavsiyelerde bulunmuştur. Başka hadislerde ise, duanın başında ortasında ve sonunda salavat okunulmasını buyrulmuştur.
Sakin Bir Ortamda Dua Etmek
Dua ederken gerekli huşu ve huzuru bulmak için sakin bir ortamda dua edilmelidir. Dış etkenlere takılmadan, tam konsantrasyon ile edilen dualar, duanın samimiyetini belirtir. Dua esnasında gözler etraftaki nesnelere ve olaylara takılmamalıdır. Bu sebepten dolayı mümkün olduğu kadar sakin ve tenha bir ortamda sadece duanın içeri düşünülerek Allah’tan istenilmelidir. Çeşitli meditasyonlarda da sakin yerler seçilmesinin amacı meditasyona konsantre olmak içindir. Peygamber Efendimiz (SAV) uyumadan evvel zikir ile meşgul olup, gece kalkıp dua edilmesini tavsiye edilmiştir ve böyle yapılan duaların daha çabuk kabul olduğunu bildirmiştir.
Kalp İle Tasdik Etmek
Kişi arzusunu evvela kalp ile tasdik etmeli ve Allah’tan dilemelidir. Dil başka şey söyleyip, kalp başka şey ister ya da meşgul olursa dua makbul olmaz. Kesinlikle kalp acaba demelidir. Söylemiş olmak için ağızdan kelimeler çıkmamalıdır. Duanın yerine ulaşması, tez kabul olması için öncelikle kalben istenilmelidir ve tüm inançla dua edilmelidir. Acabaya kalpte yer verilmemelidir. Bu öyle bir istek olmalıdır ki, o yaydığınız ama görmediğiniz enerjiniz tüm ruhaniler tarafından hissedilerek Allah-u Teala’ya ulaşmalıdır.
Kadir Olan Allah’ın Gücünü Bilmek
Dua eden kişi ne istediğini bilmesi gerektiği gibi, kimden ne istediğini de bilmesi gerekir. Ol deyince olduran, Her şeye gücü yeten Rabbimiz’e yalvardığımızı unutmayalım. Acaba kabul eder mi diye bir düşünceye sahip olmamalıyız. Duada sınır yoktur. Zira istediğiniz makam çok ulu ve lütufkardır. O’nun Azizliğini zikredip, ne kadar aciz olduğunuzu kalben tasdik ederek dua ediniz.
Duada Israrcı Olmak
Dua Adabı konusunda bilmeniz gereken diğer bir husus da duada ısrarcı olmaktır. Dua bir ya da bir kaç kere değil, isteğiniz kabul oluncaya kadar isyana teşvik vermeden ısrarcı bir şekilde yapılmalıdır. Bazı dualarda sayı ve gün belirtilmemesindeki neden de budur. Duada ısrarcı olmak bir şeyi gerçekten istediğiniz anlamına gelir. Bir kere yapılan dualar, olsa da olur olmasa da olur tarzındadır. Peygamber Efendimiz (SAV) duayı ve istiğfarı üç kere yapardı.
Bir çocuk bile anne ve babasından bir arzusunu defalarca kere dile getirir. Sonunda anne ya da baba çocuğuna duyduğu merhametten dolayı kıramayıp çocuğunun isteğini yerine getirir. Allah ki, merhametlilerin en merhametlisi, bize karşı bir annenin ya da babanın çocuğuna duyduğu merhametten daha fazla merhamet duyar, rahmet eyler. Kulunun O’na yalvarış sesini sever ve dinler. Zira insan olmanın temel gayelerinden biridir dua etmek. Ayakkabımız kopan bağcığını bile kendisinden istememiz buyrulmuştur. Israrcı olmak zorlamak değildir. Kimse Allah’u Teala’yı zorlayamaz.
Duanın Kabul Olacağına İnanmak
Duanın kabul olacağı konusunda şüphesi olan kişinin duası kabul olmaz. Duasının kabul olacağından emin olan kişinin duası kabul olur. Nitekim Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadiste şöyle buyurmuştur: “Allah’a duayı size icabet edeceğinden emin olarak yapın. Şunu bilin ki Allah, bu inançla olmayan ve gafletle, başka şeylerle oyalanan kalbin duasını kabul etmez.”
Bir kimse asla “Dua ettim ama kabul olmadı” diye hayıflanmamalıdır. Zira Mümin Suresinde Rabbimiz bize açıkça “Dua edin, icabet edeyim” diye emretmiştir. Yaptığımız duanın bir ibadet olduğunu mümin kişi unutmamalıdır. Duamızı ettikten sonra bize düşen sabır ve sebatla duamıza icabet edilecek zamanı beklemektir. Fakat bu boş bir bekleyiş olmamalıdır. Yukarıda bahsettiğimiz gibi duamıza ısrarla devam etmeliyiz ama acele etmemeliyiz.
Duanın Sonunda AMİN Demek
Devlet dairesinde verdiğiniz dilekçenin nasıl bir imzası, kaşesi ya da mührü varsa, duanın da imzası AMİN demektir. Yaptığınız duanın yerine ulaşması için bir bakıma duanın adresidir AMİN. Dua bitiminde asla unutulmaması, atlanılmaması gereken bir husustur. AMİN derken duanızı Allah’a teslim ettiğinizin bilince olmanız, duanızın daha çabuk kabul olmasını sağlar. Öyle bir tevekkül ile AMİN demelisiniz ki, duanızın kabul olacağına emin olarak her şeyi O’na bırakmalısınız.
Hafif Bir Sesle Dua Etmek
İsra Suresi 110. Ayet-i Kerimesinde Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Namazında sesini pek yükseltme, çok da kısma. İkisi ortası bir yol tut.” Alemlere Rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz Muhammed Mustafa (SAV), namazda içinde veya dışında dua ederken kendi işiteceği bir ses tonuyla dua ederdi. Bizim rehberimiz O olduğu için, aynı bizler de dua ederken kendi işiteceğimiz şekilde hafif bir ses tonuyla dua etmeliyiz ve ne dediğimizi anlamalıyız.
Tüm bu usüllere uygun dua edersek biiznillah dualarımız tez zamanda kabul olacaktır. Allah dualarımızı kabul eylesin.